20 Ocak 2010 Çarşamba

Burun Cerrahisi Ve Deviasyon

0 yorum

Normal populasyonun önemli bir kısmında kıkırdak eğriliği (deviasyon) veya burun eti büyümesi gibi nedenlerden dolayı nefes alamama problemi bulunmaktadır. Burundan nefes alamama çok ciddi sorunlara yolaçabilir. Burun estetiği ameliyatını yaparken aynı zamanda bu sorunlarında düzeltilmesi gereklidir.

Burun estetiği yapıyorum diyen her hekimin hem estetik sorunları ve hem de nefes alamama gibi fonksiyonel sıkıntıları düzgün şekilde çözebilecek beceriye sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Bundan dolayı kendi vakalarımda kompleks olarak düşünüp her iki sorunu da çözebilirim.

Göz kapağı estetiği (Blefaroplasti)

0 yorum

Göz kapakları, kişinin yüz ifadesini ve bakışını etkileyen, estetik ve aynı zamanda fonksiyonel önemi olan bir organdır. Genellikle 35-40 yaşlarından sonra üst göz kapağında sarkma, göz altında torbalanma ve kırışıklıklar oluşmakta, kişiye yorgun, üzgün ve düşünceli bir hava vermektedir. Bazen üst göz kapaklarının ileri derecede sarkması göz kapaklarını açmakta zorluk yaratabilir. Alt göz kapaklarında oluşan torbalanmalar çoğunlukla kalıtımsaldır ve ilerleyen yaşla belirgin hale gelirler. Göz kapağı estetiğinde amaç bu deformiteleri ortadan kaldırıp kişiye daha genç ve dinamik bakışlar sağlamaktır.

Göz kapağı estetiğinde (Blefaroplasti) sadece göz kapaklarını değerlendirmek yeterli olmaz. Üst göz kapağı estetiğinde özellikle kaşların pozisyonunu dikkatle değerlendirmek gerekmektedir. Bazen alın ve kaşlardaki sarkmalar üst göz kapağında deri bolluğuna neden olabilir. Bu gibi durumlarda endoskopik alın germe ve/veya kaş kaldırma ameliyatıyla aynı zamanda üst göz kapağı estetiği uygulamak gerekir. Kaş pozisyonu normal ise sadece deri bolluğu ve varsa yağ fıtıklaşması düzeltilir.

Kulak Estetik Ameliyat Sonrası

0 yorum

Toplumumuzda en küçük ameliyat sonrasında bile ağrı yaşama duygusu büyük korkulara neden olmaktadır. Özellikle estetik ameliyatlarda hastanın konforunu olabildiğince artırmak gerektiği kanısındayım. Dolayısıyla uygun olabilecek her vakada olduğu gibi kepçe kulak ameliyatlarında da postoperatif bölgesel sinir bloğu uygulaması yapıyorum. Bunun hastaya en büyük katkısı ameliyat sonrasında ağrı hissetmemesi veya olabilecek minimum sızı ile bu dönemi geçirmiş olmasıdır. Bu şekilde hasta odaklı çalışmamın hastalarımla hem sosyal açıdan ve hem de mesleki açıdan daha iyi iletişim kurmamı sağladığını düşünüyorum.

Kulak Estetiği Ameliyatı ( Otoplasti )sonrasında hastalarıma rutin olarak antibiyotik ve ağrı kesici tabletler reçete ediyorum. Hastalarıma ilaçlarını tavsiye ettiğim şekilde kullanmalarını öneriyorum ve bu sayede olası sıkıntıların önünü kesmiş oluyoruz.

Ameliyat sonrasında ilk pansumanı 2-3. günlerde bizzat kendim yapıyorum. Sonrasında hastanın banyo yapmasına müsade ediyorum. İlk pansumandan sonra saç bandını bayan hastalara 3 hafta süre ile sürekli, erkek hastalara ise sadece geceleyin 3 hafta süre ile kullanmalarını öneriyorum. Bayan hastalarda da gündüz saç bandı uygulama konusunda esneklik gösterilebileceğini belirtmek isterim.

Hastaların iş hayatına dönüşleri kullanılacak tekniğe göre farklılık gösterir. İp ile askı tekniğinde hemen iş hayatına dönebileceği gibi, klasik teknikte bu süre 1-3 gün arasındadır.

Ameliyat sonrasında aynı sorunun tekrarlayıp tekrarlamayacağı, yani nüks durumu oldukça sık sorulan soruların arasındadır. Mesleki tecrübelerime dayanarak şunu net olarak söyleyebilirim ki bu ameliyatı olan hiçbir hasta tekrar eski haline dönmez. Ancak kulakta minimal(milimetrik ölçüde) açılmaların oranı ortalama %2 nin altındadır. Bu hastalarda ise oluşan sorun küçük bir revizyon ameliyatı ile rahatlıkla çözülebilmektedir

Ortognatik Cerrahi

0 yorum

Ortognatik cerrahi yüz kemiklerindeki iskeletsel ve dişsel bozuklukların düzeltilmesi ameliyatlarını tarif eden genel bir terimdir.
Ortognatik cerrahi, çenelerin birbirleri ile ilgili uyumsuzluklarını veya dişlerin çeneler ile olan uyumsuzluklarını düzeltmek için yapılan uygulamalardır şeklinde de tarif edilebilir. Ortognatik cerrahi ile aynı zamanda estetik ve fonksiyonel düzeltmeler yapılabilir. Kliniğimizde yapılan ısırım bozukluklarının tedavisi-ortognatik cerrahi girişimleri yurtdışındaki modern plastik cerrahi klinikleri ile paralellik içinde devam etmektedir.

Yüz iskelet yapısında olabilecek ve ortognatik cerrahi ile çözümlenebilecek sorunlar şunlardır:

  1. Alt çenenin önde, geride, sağ yan veya sol yanda olması,
  2. Alt çenenin bir tarafının veya tümünün az gelişmesi,
  3. Üst çenenin önde, geride, sağ yan veya sol yanda olması,
  4. Üst çenede gelişim azlığı,
  5. Alt çene ve üst çenedeki dişlerin birbirine değmemesi( Açık ısırım deformitesi)
  6. Çene ucunun ileride ya da geride olması,küçük veya büyük olması,
  7. Elmacık kemiklerinin olması gerekenden büyük, küçük, önde veya geride olması,
  8. Kaza ve tümör nedeniyle çenelerin şekil ve yapısının bozulması.

İnsan yüz harmonisinde ve iskelet yapısında her kişide farklılık gösteren gelişim ve oranlar bulunmaktadır. Dolayısıyla çene iskeleti gelişiminde de her kişide farklı oranlar görülmektedir. Alt çene ve üst çene arasındaki ilişkinin normal olmadığı durumlarda ısırım bozukluğu-maloklüzyon ortaya çıkar. Alt çene ve üst çene olması gereken ideal pozisyondan önde, arkada, aşağıda, yukarıda ya da yanlarda olabilir. Dişlerde ve iskelet yapısındaki bu sorunlar değişik ölçüde yüz estetiğine de yansımalar gösterir. Yani, burada sorun hem fonksiyonel ve hem de estetiktir. Göz ardı edilmemesi gereken bir durum da mevcut sorunun yarattığı psikolojik etkilenmedir. İskeletsel ve dişsel sorunların ortognatik cerrahiyle düzeltilmesi fonksiyonel, estetik ve psikolojik sorunların çözümlenmesini sağlar. Bu da hastaların ifadesi ile “yeniden doğma” olarak da anlatılabilir.

Kişide mevcut olan ısırım bozuklukları plastik cerrah ve ortodontistin yer aldığı ekip çalısması ile rafine olarak düzeltilebilir. Tek başına plastik cerrah veya ortodondist ideal sonucun elde edilmesi için yeterli değildir. Bu tür sıkıntıları olan kişiler kliniğimize başvurduğunda öncelikle mevcut sorunun nasıl bir süreçte oluştuğu belirlenir. Sonrasında ayrıntılı ağız içi muayene yapılır. Çene ekleminin de ayrıntılı olarak değerlendirilmesi yapıldıktan sonra dijital kamera ile elde edilen görüntüler bilgisayar ortamında değerlendirilir ve hastanın tedavi sonrası ideal görünümü belirlenir. Bilgisayar ortamında yapılan bu dijital değerlendirmeye hastanın da aktif olarak katılması oldukça önemlidir. Bu hastaların cerrahi öncesinde görmesi gereken ortodontik tedaviyi (tel tedavisi) belirlemek için ortodontist ile birlikte hastanın değerlendirilmesi gerekmektedir. Cerrahi öncesi dönemde dişlerdeki çarpıklıklar düzeltilir. Hastanın radyografileri üzerinde yapılan çalışmalarla (Sefalometrik analiz) ameliyat planı belirlenir. Ameliyat sonrası dönemde devam eden ortodontik tedavi ile mükemmel bir bitiş sağlanır. Ortodontik tedavi operasyon öncesi 5-6 ay, sonrasında 5-6 ay olmak üzere toplam 1 yıl kadar devam eder